İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | go on (and on) about (something) f. | (bir şeyi) uzattıkça uzatmak |
Konuşma Dili | go on (and on) about (something) f. | (bir şey) hakkında konuştukça konuşmak |
Konuşma Dili | go on (and on) about (something) f. | (bir şey) hakkında uzun uzadıya konuşmak |
Konuşma Dili | go on (and on) about (something) f. | (bir konuyu) sündürdükçe sündürmek |
Konuşma Dili | go on (and on) about (something) f. | (bir şey) hakkında bıktırana kadar konuşmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | go on (and on) (about someone or something) f. | (biri/bir şey hakkındaki konuyu) uzattıkça uzatmak |
Öbek Fiiller | go on (and on) (about someone or something) f. | (biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak |
Öbek Fiiller | go on (and on) (about someone or something) f. | (biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak |
Öbek Fiiller | go on (and on) (about someone or something) f. | (biri/bir şey hakkındaki konuyu) sündürdükçe sündürmek |
Öbek Fiiller | go on (and on) (about someone or something) f. | (biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | go on (and on) about someone/something f. | birini/bir şeyi göklere çıkartmak |
Konuşma Dili | go on (and on) about someone/something f. | birini/bir şeyi övdükçe övmek |